Uçucu yağlar son zamanlarda kozmetik uygulamalarda giderek daha fazla kullanılmaya ve popüler olmaya başladı. Bununla birlikte sosyal medya ve diğer mecralarda bilgi kirliliğine yol açan çok fazla yazı var; bunların bir kısmı uçucu yağların çok faydalı olduğunu ve her yerde kullanılmasını önerirken, bir diğer kısmı da, uçucu yağları “zehir” olarak niteleyecek kadar tehlikeli görüyor.
Her şeyden önce bitkisel uçucu ve sabit yağlar nedir, öncelikle bunu kısaca açıklayalım. Halk arasında uçucu yağ, eteri yağ, aromatik yağ, esans yağı veya ruh gibi farklı adlarla da adlandırılabilen bitki esansiyel yağları bitki kimyasının önemli bileşenleri arasında yer alır. Bu yağlar bitkilerin yaprak, çiçek, kabuk, tohum ve köklerinden, genellikle su buharı distilasyonu veya farklı ekstraksiyon yöntemleri kullanılarak elde edilen, oda sıcaklığında genellikle sıvı formda ve kolayca kristalleşebilme özelliğine sahip, çoğunlukla renksiz veya açık sarı renkli yağımsı karışımlardır. Bulundukları bitkiye karakteristik koku ve yakıcı lezzet veren bu bileşenlerin en belirgin özellikleri oda sıcaklığında uçucu ve kokulu olmalarıdır. Suda çözünmeyip, organik çözücülerde çözündükleri için yağ olarak tanımlansalar da sabit yağlardan farklıdırlar (1).
Sabit yağların genelde ana kaynağı bitkilerin tohumları, çekirdekleri veya meyvelerdir. Sabit yağlar oda sıcaklığında buharlaşmaz, katı veya sıvı formda olabilirler. Bitkilerin ilgili kısımlarının ezilmesi, sıkma sonucu veya organik çözücüler yoluyla elde edilirler. Sabit bir yağ genellikle taşıyıcı yağ olarak adlandırılır ve uçucu yağlarla karıştırılabilir. Taşıyıcı yağlara Hindistan cevizi yağı, jojoba yağı, argan yağı, zeytinyağı, ayçiçeği tohumu yağı, kuşburnu tohumu yağı, çuha çiçeği yağı ve daha birçok örnek verilebilir.
Uçucu yağlar cildinizde nasıl güvenli kullanılır? İşte üç temel kural!
Kural 1: Uçucu yağlar cilde saf ve seyreltilmemiş olarak uygulanmamalıdır.
Her zaman argan yağı, jojoba yağı, kabak çekirdeği yağı, üzüm çekirdeği yağı vb. bir taşıyıcı yağda seyreltilmelidir. Cilt tipine göre kullanılacak sabit yağlar değişkenlik gösterebilir. Uygun seyreltme oranlarına ilişkin görüşler değişiklik gösterir, ancak çoğu tavsiye nihai ürünün % 1 ile % 2'si arasında uçucu yağ kullanılması yönündedir. 1 ml'de yaklaşık 20 damladan oluşur. Dolayısı ile kaba bir hesapla 50 ml’lik bir ürün hazırlıyor iseniz 50 ml sabit yağ içerisine en fazla 20 damla (%2 konsantrasyon) uçucu yağ eklemelisiniz.
Uçucu yağlar yüksek konsantrasyonlarda kullanıldığında veya saf olmayan, oksitlenmiş ya da sahte bir uçucu yağ kullanıldığında (çoğu zaman pahalı oldukları için içerisine sentetik esans katılmış sabit yağ veya bauaylamış uçucu yağ karıştırılabiliyor), cildi hassaslaştırıcı, tehlikeli ve sağlığınıza zararlı hale gelebilir. Unutmayın karışmış olan uçucu yağlar uçucu yağlar DEĞİLDİR.
Kural 2: Yama testi (patch test) yaptığınızdan emin olun!
Uçucu yağlar potansiyel alerjenler içerir. Ancak tüm insanlarda aynı alerjik tepkimeyi yaratmazlar. Aslında, çoğu insanın saf, organik ve katkısız uçucu yağlarla bir problemi yoktur. Ancak yama testi cildinizin uçucu yağlara karşı olumsuz bir reaksiyonu olmadığından emin olmak içindir. Önkolumuzun iç kısmı, yüzümüzün cilt yapısına benzer şekilde hassas olması nedeniyle test yapmak için harika bir yerdir. Küçük bir miktar yağ uyguladıktan sonra bir süre bekleyip, cildin tepki verip vermediği gözlenmelidir. Eğer mümkün ise, test için uyguladığınız alanda 24 saat boyunca bir tepki oluşmadı ise vücudun diğer bölgelerinde kullanılmalıdır.
Kural 3: Bazı uçucu yağlar ışığa duyarlılığa neden olur ve bu nedenle ciltte kullanılmamalıdır.
Başka bir deyişle, bu uçucu yağlar cildinizi UV ışınlarına karşı daha savunmasız hale getirir. Bu da cildi, rahatsız edici güneş yanığı ve erken yaşlanmaya karşı daha savunmasız hale getirir.
Işığa duyarlılığa neden olduğu bilinen bazı uçucu yağlar:
Melekotu kökü (Angelica archangelica)
Turunç kabuğu (Citrus aurantium)
Portakal kabuğu (Citrus sinensis)
Kimyon tohumu (Cuminum cyminum)
Greyfurt kabuğu (Citrus paradisi)
Limon kabuğu (Citrus limonum)
Misket limonu kabuğu (Citrus aurantifolia)
Mandalina yaprağı (Citrus reticulata)
Sedef otu yaprağı (Ruta graveolens)
Uçucu yağlar son derece karmaşık bileşikler içerir ve güçlü antibakteriyel, antifungal, inflamasyon (2,3) giderici ve yaşlanma karşıtı yenileyici etkilere sahiptir. Bu nedenle profesyonel bir yaklaşımla karıştırılmalı ve kullanılmalıdırlar. Dilerseniz, hangi uçucu yağların, nelere iyi geldiği, ne kadar kullanılması gerektiği ve hangi sabit yağlarla karıştırıldıklarında en iyi sonucun elde edilebileceği konularını ileriki yazılarımıza bırakalım.
Şimdilik hoşça ve sağlıklı kalın!
Referanslar:
1. Bayaz M. Esansiyel Yağlar: Antimikrobiyal, Antioksidan ve Antimutajenik Aktiviteleri. Akademik Gıda. 2014; 12(3), 45-53
2. Han X, Parker T. Anti-inflammatory, tissue remodeling, immunomodulatory, and anticancer activities of oregano (Origanum vulgare) essential oil in a human skin disease model. Journal of Ethnopharmacology. 2018; 212, 86-94
3. Çelik E, Çelik G. Bitki Uçucu Yağlarının Antimikrobiyal Özellikleri. Orlab On-Line Mikrobiyoloji Dergisi 2007; 5(2), 1-6
Comentarios